
EYYÜB KISSASINDAN ALINACAK DERS VE ÖĞÜTLER
Kur'an-ı Kerim'deki Eyyub kıssasını teşkil eden "ayetler, bir sabır abidesi olan Eyyub peygamberi anmamız ve hatırlatmamız gereği üzerinde durmaktadır. Zaten peygamberler, her konuda örnek alınacak model şahsiyetlerdir. Bu yüzden onları iyi tanımalı, hatırlamalı ve birbirimize anlatmalıyız."[i]
Kur'an-ı Kerim'de vazedilen Eyyub kıssasının yer aldığı surelerdeki ayetlerin siyak'ı incelendiğinde bu ayetlerden önce gelen ayetlerde Davud(a.s) ve Süleyman(a.s) kral-resullerin kıssaları anlatılmaktadır.

Yine Kur'an'da anlatılan resul kıssaları içerisinde bolluk, refah ve Allah'ın türlü nimetleri içerisinde tam bir hâkimiyetle hem krallık hem de resullük yapan bu şahsiyetlerden sonra kıssası anlatılan Eyyub peygamber ise sahip olduğu zengin imkânlar ve nesiller elinden alınarak ayrıca beden sağlığını da kaybeden bir resul olarak beyan edilmektedir.Cenabı Hakk, Kur'an-ı Kerim'de yer alan çeşitli ayetlerde, mal ve evlat sevgisi üzerinde durur. "El mâlu vel benûne zînetul hayâtid dunyâ, vel bâkıyâtus sâlihâtu hayrun inde rabbike sevâben ve hayrun emelen" "Servet ve oğullar, dünya hayatının süsüdür; ölümsüz olan iyi işler ise Rabbinin nezdinde hem sevapça daha hayırlı, hem de ümit bağlamaya daha lâyıktır."

" Nefsanî arzulara, kadınlara, oğullara, yığın yığın biriktirilmiş altın ve gümüşe, salma atlara, sağmal hayvanlara ve ekinlere karşı düşkünlük insanlara çekici kılındı. Bunlar, dünya hayatının geçici menfaatleridir. Hâlbuki varılacak güzel yer, Allah'ın katındadır."[iii] Kur'an aynı zamanda insanların sevdiği bu şeyler üzerinden deneneceklerini bildirilir. Çocukları, servetleri ve canlarının imtihan vesilesi olacağını açıklar.
"Andolsun ki, mallarınız ve canlarınız konusunda imtihana çekileceksiniz"[iv] "Bir deneme olarak sizi hayırla da, şerle de imtihan ederiz…"[v] "Doğrusu mallarınız ve çocuklarınız sizin için bir imtihandır: Büyük mükâfat ise Allah'ın yanındadır."[vi] " Biliniz ki, mallarınız ve çocuklarınız birer imtihan sebebidir ve büyük mükâfat Allah'ın katındadır."[vii]
Cenabı Hakk'ın bütün bu denenmelere karşılık, kullarının yapması gerekenler hakkında Kur'an-ı Kerim'de şunlar beyan edilmektedir. "(Lokman)Yavrucuğum! Namazı kıl, iyiliği emret, kötülükten vazgeçirmeye çalış, BAŞINA GELENLERE SABRET. Doğrusu bunlar, azmedilmeye değer işlerdir."[viii] "…Sıkıntı, hastalık ve savaş zamanlarında sabreder. İşte doğru olanlar, bu vasıfları taşıyanlardır. Müttakîler ancak onlardır!"[ix] Dolayısıyla Kur'an-ı Kerim "takriben yetmiş kere, "sabır" kavramından bahsetmiştir. Kur'an'ı Kerim bir başka fazileti bu kadar zikretmemiştir."[x] Hz. Eyyub da bu faziletin yani sabrın en güzelini gösteren örneklerinden bir tanesi olmuştur.